18 Ağustos 2013 Pazar

KÖPRÜCÜK KEMİĞİMDE...


Yüreğim ; 
Düğüm,düğüm.
Tesbih misali,
Sayılı ömrüm.
Her tanesinde yaşam.
Her tanesinde ölüm.
Gider ayak ötelerden,
Nedir bu gördüğüm..

Vakit,
Sonsuzluğun başlangıcı,
Kapılar açılmaya hazır.
Bütün tanıdıklar başımda,
Ne yazık,
Yardımıma gelemiyor HIZIR.

Boşa koyup doldurmuşum.
Yoksa,
Dolanımı boşaltmışım.
Bitmez sandığım hayatımı,
Ben nerede harcamışım.

Böyle yük olur mu?
Ben mi ağırım bedenime?
Yoksa ruhum mu?
Ne kadar bağırmalıyım?
Acaba!
Son feryadım duyulur mu?

Nerede sahibi olduğumu sandığım.
Malım , mülküm,canım,can yoldaşlarım.
Bu kadar hızlı mı olacaktı?
Çaresizliğim  ,  Acizliğim  , Yalnızlığım.

Çok mu uzakta sesler?
Yoksa ! 
Köprücük kemiğim demi inlemekteler?
Duyabiliyorum.
Derinden ,boğuk  ,  boğuk...
Ruhum tenimi çılgınca terk etmekteyken.
Bedenim şimdi taş. 
Şimdi soğuk mu , soğuk..

y.pamuk
Ağustos 2013



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SOR...

  Özgürlüğü tutsak olana sor, Kac kuruşa satarmış davasını. Kuru ekmeği aç kalana sor, Kurumuşken kursağı. İşkencenin acısını Yarasına tuz b...