4 Temmuz 2025 Cuma

YAŞAMAK LAZIM AZİZİM


 


Yaşamak lazım azizim

Hemde 

Ölene kadar.


yasin

CAMIN BUĞUSU


 


Müğim değildi,

İkimiz de farklı istasyonlardaydık.

Aynı trene bindik,

farklı duraklarda indik.

Biz yalnzca 

Camın buğusunda ki

Bir kaç nefesle yetindik.

yasin

DAMLALARIN İNTİHARI


 

Zamansız bir telaş,
Sanırsın göç başlayacak gönül garından.
Damlalar intihar ediyor,
Atlıyorlar göz pınarından.

Yasin

GÖKYÜZÜ YANIYOR


 


Bu sabah bir başka resmettim seni.
Ne kadar çırpınsamda nafile,
Mecbur yaşayacağım yalnızlık hissemi.
Becerdim de aslında hissizliği sevmeyi.

Gökyüzü yanıyor, içimde çıldırmış kuşlar.
Gönül unutmuş bakarken görmeyi.
Gercekler saldırsa da duygularıma.
Solduramazlar ya yüzümdeki çocuksu gülmeyi

Seni tanıyormuyum hey içimdeki yalnızlık.
Yoksa herkese aynı mı bu hoyrat saldırışın.
Var derken içimizde baharlar yazlar,
Aslında hep ortasindamiyız tükenmez kışın.

Bu hengamenin sonu söyle ne zaman,
Bitecek mi ayriliklar, nasip mi vuslatlar?
Ya da bir ömür böyle çaresiz oyalanıp,
Sonsuza kadar sürecekmi dilsiz ağıtlar.

Yasin.

TEK KULLANIMLIK


 


Gece gece,
boğuk bir öksürük düğümlendi, çözülmesi ne mümkün.
Saatler duvarlara çivi gibi çakıyor tiktaklarını.
Şehrin bütün kedileri uyumuş.
Asfaltlar dinleniyor arabasizliktan.
Kaldırımlarda adımlar, sokaklarda insanlar eksik.
Kepenkler dükkanların ayıplarını örtmüş.
Geceki gürültülerden eser yok.
Bir ben uykusuzum öksürük yüzünden
bir de gündüze küsenler.

Gemiler karaya oturmuş boğazımda
Meret nasılda bastırdı nefes almak imkansız.
Göğsümün üstünde kıvranıyor iman tahtası
Bu öksürük kelebekli gibi amansız.
Kibrit çöpleri saplanmış gözkapaklarıma.
Hint yatağı yaralarım var kansız acısız.
Gecenin o soğuk kollarındayım,
Umutlarım yaşam dolu, bedenim cansız .

Duvarların renkleri nereye gitti,
Perdelerin arkasi görünür oldu.
Eskiyen zamanı kimler saklasin.
Tek kullanımlıktı süremiz doldu.

Yasin

ÖLÜ DİRİ




...
Sanırmısın bir tek uzaklardan özlüyorum seni.
Her ülke, her şehir hayalinle feth edilmiş.
Gezdirsemde yeryüzünde yorgun bedeni mi
Ölü diri tüm zerresine senin hasretin sinmiş.


 

SENİ SEVDİM HAYAT


 


Seni bugun de yorgunluklarımla sevdim hayat.
Anladım bitmeyecek yetişmek zorunda olduklarım.
Biliyorum bir gün yetişmeye çalışırken bir şeylere
Bana ait yasam da nihayete erecek.
Bir anlamı kalmayacak yetişmişim ya da yetişmemişim
Bir amaç uğrunda mutlu öleceğim.
Yeryüzünde bir şey değişmeyecek,
Ben yasarken ki gibi gürültülü değil
Sessiz sedasız kendime hayrım olmadan gideceğim.

Sevmeyi sevdim ben, aşık olmayı,
Sevmek kelimesinde ki sıcaklığı
Aşk kelimesindeki ihtirası, hırçınlığı
Gecelerin karanlığında aydınlık hayaller kurmayı
Dumansız, ateşsiz kavrulmayı,
Kendi kendime sönüp yanmayı sevdim.

Başladığım her yol bitti,
Ömürde neler vardı asla diyerek dolaşan,
Hepsi birgün geldi,
Zamansız ve yersiz bırakıp gitti.
Kalpten teslim olmayı sevdim,
Bütün çıkışlar kapanmisken
Bana yollar açanı,
Bu nasıl olur diye şaşırtanı sevdim.

İsyanlarımı dışa vurmadım hiç,
Yüzyıldır patlamayan yanar dağlar gibi
İçten içe fokurdadım durdum.
Direnişlerim kimseyi incitmedi.
Elimdeki, dilimdeki silahtan çıkan mermilerle
Hep gelip yorgun kalbimi vurdum.

Yasin pamuk


YORULURSAM BENİ ANLA


 


Hani olurda yorulursam anla beni,
Birak biraz dinleneyim,
Derin nefesler alıp,
Kendime geleyim.

Yollar aynı belki ama,
Kalbim, bedenim hırpalanmış,
Hissettirmesemde kimseye,
Ruhum kafesinde zorlanmış.

Alışığım ben,
Yeniden toparlanırım,
Egilsemde yıkılmam,
Eskisinden daha güçlü kalkarım.

Kendime diyorum,
İyi bak diye,
Bakmazsam biliyorum,
Faydam olmaz kimseye.

Yarın yine başlayacak,
Yeni bir hayat,
Belki kolay olacak, belkide zorlayacak,
Lakin bitmeyecek içimizdeki inat.

Yasin

KUZEY DENİZİ





...
İki okyanus arasında sıkışıp kaldım.
Bir yanım Atlas, bir yanım Pasifik.
Ara sıra ayaklarımı ıslatıyor
Kuzey denizi.
Mevsimden mi sensizlikten mi bu soğuk.
Artık şehirlerde, kıtalarda yetmiyor.
Okyanuslar ayırıyor bak ikimizi.

Kuzey denizi / İskoçya
05.02.2025

 



ŞİİRLER OKUYORUM


 


Şiirler okuyorum sensiz,
Ihtiras dolu, tutkulu, tesirli,
Ruhumda ay'a vurgun gelgitler
Çılgın bir tay çalıyor özlemlerimi
Dalgalar akıyor ayaklarımın altından
Kim cekiyor hayallerimin dizginlerini.
Sırılsıklam hissiz bedenim kumsalda,
Gece ve yıldızlar sarıyor yorgun gözlerimi.
Tükeniyoruz anlamsızlığın ufkunda
Zaman siliyor ne kadar derinde olsa izlerini.

Yasin pamuk

MEVSİMİ GELDİ


 


Mevsimi geldi,
Ayrılıyor ruhumdan göçmen kuşlar
Kim daha az sevmiş ya da çok
Kim ihanet etmiş ne anlamı var.
Bilmem ki ne zaman başlamış aldanışlar.
Anlamsızmıydı tüm yaşananlar..

Silinmiş sevdamızın tarihleri,
Mürekkepler uçmuş mektuplardan.
Gözlerinde yok artık aynalarım da.
Çığlığa dönüşüyor sessiz kaçışlar.

Belkide el olsaydım kiymet bilirdin,
Ben istemesem de zorla gelirdin.
O zaman hasret ateşinde birden erirdin.
Boşa artık beyhude ah yalvarışlar.

Ne tenimde kokun, ne ruhumda izin kaldı.
Bütün kelimelerin yerine yalnızca adın vardı.
Görünmez duvarlar kalbimizi nasıl sardı.
Vazgeçtik, yordu bizi bitmeyen bu uğraşlar.

Yasin pamuk


ŞİMDİ ÇIKIP GELSEN


 Şimdi çıkıp gelsen,

Aralansa kapı,
Ayak seslerin kalbimde atsa,
Kırılsa camlar sevinçten
Perdeler pencerelerden sarksa
İnan zoruma gitmez kibirli de olsa
Ay kavuşmamıza tepeden baksa.

Şimdi çıkıp gelsen,
Karanlık aydınlığa yenilse,
Hasret, özlem vuslat,
Dayanılmaz ne kadar duygu varsa
Anlamını yitirse,
Gözlerin çakmak taşı gibi,
Gözlerimde çaksa.
Hep söylenen o zaman,
Su gibi aksa.

Şimdi çıkıp gelsen
Biliyorum gelemezsin.
Seni nasıl özlediğimi
Hayal etmeye çalışsan da,
Emin ol asla bilemezsin.

Yasin pamuk

ESKİYECEĞİM


                                                                                                                                                         Biliyorum eskiyecegim,                                                                                                                                                   Bir yerlerde Bir şeylerden

İster istemez vaz geçeceğim.
Belki de kendi kendime bile
O zaman zor yetecegim.

Oturup bir köşede
Gözlerim önümde
Anılarım ardımda
Daha önce hiç aklıma gelmeyen
Okadar çok şeyi düşüneceğim.

Bedenim askıdaki ıslak çamaşır gibi olacak,
Ağır, kırışık ve hantal.
Bunu da kabulleneceğim.
Biliyorum keşkelerim yok,
Yasanmıs ne varsa bana ait,
Bu halimle bile kendimi seveceğim.

Verilmis tek kullanımlık bir yaşam,
Sizi bilmem ama ben
Sonuna kadar kıymetini bileceğim.
Yokluğun içindeki,
Dayanılmaz varlığa şükredip.
Geldiğim gibi sessiz sedasız
Bu alemden gideceğim.
Kırgınlıklarım, kızgınlıklarım olsada
Hakkımı herkese helal edeceğim.

Yasin pamuk

BİTECEK YOLCULUK


 Gün gelecek bitecek bu yolculuk.                                                                                                                        Gönlümüz de ömrümüz de                                                                                                                        Yaşanmışlıkların vebali ile,                                                                                                                                    Gölgemiz olacak ardımızda.

Kısık gözlerimizle karşıladığımız bezgin sabahların,
Yorgunluktan uyuyakaldığımız
kara gecelerin sayısı hatırlanmayacak.
Bütün kötü sözler, davranışlar malikine ait.
Guzelkikler bahar bahçe olacak,
fenalıklar anımsanmayacak.

Uzak yollardan kardeşlerin dostların tutacak elinden.
Taze baharlar, eşsiz şiirler,
Samimi sözcukler dökülecek dilinden.
Gözlerin kalbinden bakacak,
Bedenin de ki yorgunluklar su olup akacak.
Bir kıymet çemberi,
Sen bozulmadıkça kalbini saracak.
Emin ol alakasiz ne varsa uzak dur,
Esas seni onlar yoracak.

Basit bir bedenin içine saklandım ben,
Herkes gibi etten ve de kemikten.
Düşunce benim de dizim kanıyor,
Üzülünce belli etmesem de canım yanıyor.
Sevince bir dünya değil yedi alem benim oluyor.

Döne döne semahlara sarıldım,
Bir nefes ruh, biraz çamur ile karıldım.
Ten denilen cisim ile sarıldım,
Zaman herkese aynı,
Kalp kırmayın ömrun vakti doluyor.

Yasin pamuk

İKİMİZ


 Biz,

İkimiz.
Keşke kalabilseydik yalın ve sade
Belki o zaman
Can bulabirdik aynı tende.

Yasin pamuk

BİR UMUT


 

Nefes alamamak sanki sensizlik,
Can çekişir gibi, ne öluyor ne de yaşıyor insan.
Bekliyor ortada bir şey yokken,
Bir umut gelirse diye kalp çırpınıyor durmadan.

Yasin pamuk


SİLİN



Silin beni geçmişinizden,
Şu anınızdan,
Geleceğe dair hayallerinizden
Silin beni,
Nefretinizden.

Yasin pamuk.
 

BİR KAÇ BİN YIL


...
Bir kaç bin yıl önce düştüm ben bu derde,
Farklı coğrafyalarda,
Tesbih yerine dizilirdi mermi kovanları
Yaşına cinsiyetine bakmazdı öldürmeden ònce.
Hiçte görmedim,
Tetiği çekmeden son isteğini soranları.

Gece gunduz ikisi de acımasız.
Ates aydınlıkta da karanlıkta da yakıyor.
En çokta çaresiz zayıf çocukların
Korku dolu bakışları vicdanına kazıniyor.

Dedim ya bir kaç bin yıl oldu düştüğüm ve öldüğüm
Hala her gece bir başka coğrafyadayim.
Başka başka vuruluyorum.
Sendeliyorum, düşüyorum
Çaresizlikten bazen,
Ölüm soguklugundan daha çok üşüyorum.
Ama dönüp dolaşıp ruhumu sokup tenime,
Davama dönüyorum.

Gazze deyim bu aralar.
En şiddetli çaresizlik ve utancın içinde,
Bu nasıl bir lanetse
Müslümanım diyen herkes
Takilmış kafirin peşine.

Gelmiyormusun diye sorsa da Arakandakiler.
Bir ara Irak, Libya, Suriye, Yemen, Mısır Somali.
Hiç bitmedi bu gidip gelmeler,
Şimdi de zamanı geldi kendi ülkemde.
Yıkılacak bir ihanet zinciri var İçeride.

Bir kaç bin yıl oldu,
Sevmeyeli, sevilmeyeli
Hayat dedigini
Başımdaki gözlerle görmeyeli.

YASİN


 

YAŞAMAK LAZIM AZİZİM

  Yaşamak lazım azizim Hemde  Ölene kadar. yasin