28 Aralık 2020 Pazartesi

HER DUYGU HAZIRDIR KATLEDİLMEYE


 
Her duygu hazırdır katledilmeye,

Anlarsın sevmeye sevilmeye aç,

Tepkisiz yürekler kaldı geriye,

Esarettesin ah, kaçabildiğin kadar kaç.


Ne Kaf dağının masalı kaldı, 

Ne Anka kuşunun doğum yangını,

Ruh bedeni terketmiş, aklın başını,

İstediğin kadar çevrene tebessümler saç


Kadir kıymet bilmezmiş değer verilen,

Sanırmış Hint kumaşı  şartsız sevilen.

Etrafında dönüyor sanki alemi evren

Anlamı yok sen nekadar edersen başına tac


Yasin PAMUK











10 Aralık 2020 Perşembe

SONSUZLUK ONSUZLUKLA BAŞLIYOR


Karanlığın tamda ortasında.

Yıldızlar gibi kayıyor gözyaşlarım.

Anlamsızlığın boşluğunda.

Yaşamla ölüm arasındayım.


Dimağım derin bir sessizlikle irkiliyor.

Hissediyorum,

Ruhum bir kıyamete hazırlanıyor.

Ve sonsuzluk,

Onsuzlukla başlıyor.


Yasin PAMUK



3 Aralık 2020 Perşembe

SENDE KALDI GÖZLERİM


 

Sende kaldı gözlerim, 

Belki gönlümle görmeseydim seni dahada az severdim.

Sağır eden sessiziliğinin çınlamaları kulaklarımda

Dudaklarımı ısırıp kanatırcasına bir kez olsun demeyeceğim 

Seni delicesine özledim.


Yasin PAMUK










28 Kasım 2020 Cumartesi

KASIM


Ben sende gelmişim dünayaya Kasım

Belkide bundan seviyorumdur aylar içinde seni,

Yada şu alıştırdığın bitmeyen yasım.

Farketmeden kendime getiriyordur beni.


Arabesk bir çağın devrimci aşkları nasip oldu bize.

Ne sevdiğimizi söyleyebildik, nede sevildiğimizi bilebildik.

Çok uğraştık ama ya anlatamadık kendimizi

Yada biz bu sevme işini birtürlü beceremedik.


Dokunulması yasak avuçlarda açıyordu baharlar

Sevdalandığın anda ölüyordu kalbin aşktan 

Bir kere baktınmı gözlere çarsiz ve perişan

Boynunu sarıyordu saçları tutam tutam.


Kızıl meydan gibiydi özlemin,

Soğuk, taştan  ama alevin kızılında.

Firariydi bana sarfettiğin tüm  sözlerin

İçimdeki onlarca fırtına bir kez dokunsaydı ruhuna.


Yasin PAMUK

















 

17 Kasım 2020 Salı

SİLEBİLDİN Mİ YAŞANANLARI ?





Silebildin mi yazılmış satırlar gibi yaşananları?
Belkide yıldızlar gibiydik,
Ben sende yansımamı gördüm.
Öylesine arzuluydumki aşık olmaya,
Bu kör düğümü ellerimle ördüm.
Gözlerinin  içinde kayıp olurken,
Anladımki doğuştan kördüm.
Her düşün ardından açılan gözlerimde
Yeni doğumlar beklerken sayısız kez öldüm.

Ya olmasaydı hayaller, hülyalar.
Kimse karışmadan özgürce ,
Düşünüp, özleyebiliyordum deliler gibi
Hele birde yok olunca  kurallar kaideler.
Bizi ayıran o anlamsız kibirler.
İçi boş nefretler, sebepsiz ihanetler.
Farketmiyordu ya arşın üzerindeyim 
Yada kucaklıyor beni yerin dibi.
Bilirim anlayacaksın  bir gün 
Sevmiştim hayalde olsa seni
Hemde en alasından adam gibi.

Yetmedi şu yeryüzü gönlüme.
Batan güneşle kızıla boyanmış gökyüzü kanıyor.
Kabuk tutsa ne fayda yaralar,
Bilemezsin nasılda içten içe yanıyor.
Sabır ekmenin tam mevsimi.
Dilimde fısıltı, gözlerim kan çanağ,ı dermanını arıyor.

Yasin PAMUK






3 Kasım 2020 Salı

DÖNMEK İÇİN GİTMEZ GİDENLER


Bekleme,

Dönmek için gitmez gidenler,


Acıtırcasına dokunuyor rüzgar,

Baharlar yaşanmıyor artık.

Arası yok,

Ya yanacaksın aşkın narında,

Yada donacaksın yalnızlığın ayazında.

Teninde boşa dolaşmıyor ürpertiler,

Görmüyormusun gittiler  teker teker.

Yanındayım, hep varım diyenler.


Yasin PAMUK






8 Ekim 2020 Perşembe

YİTİRDİĞİM HİSLERİN KATİLİYDİ SENDEKİ BU DUYARSIZLIK


Daha adamsı bir şiir yazmaktı bu gün amacım.

Kasvet kaplamışken tamda günün ortasını,

Özlemlerim hayal meyal dolduruyordu

Tozlu camların  arkasını.

Parmaklarımda ilk temasın o çocuksu telaşı. 

Sevdiği kadar yaşatır 

Sevildiği kadar öldürülürdü insan.

Ne çok şey  fark ediyordu sonunda,

Yaşanan yada yaşanamayan.


Senden sonra her şeyin adını hasret koydum,

Aynı anlamsızlığın, anlamına takıldı kaldı yaşam 

Bilsen sensiz nefes almaktan dahi yoruldum.

Dahada derinleşiyor yaram,

Kül tutması gerekirken her yeni akşam.


Alıştım sanırım,

Benden bir parça oldu yalnızlık,

ve en acısı,

Yitirdiğim hislerin katiliydi sendeki bu duyarsızlık...


Yasin PAMUK












12 Eylül 2020 Cumartesi

HASAT ZAMANI


 

Hasat zamanı gelmiş tarlalar gibi sararmış benzim.

Can gitmiş, kan çekilmiş, silinmiş sanki kader çizgim.

Oysa  öylesine uzun uzadıya seni seyretmeleri sevdim. 

Hayatın en güzel romanından alıntıymış gibi

Haberin yoktu bu renksiz bir çift gözden, 

Senden sonra nasılda renklendiğinden

Baharların doldururdu gönül mevsimimi, 

Kelebeklerin kanat sesleri dahi şahlandırırdı hevesimi.

Hayallerim öylesine başıboştu ki seni seyrederken,

Destek alırdım mavi demirli dükkanın kepenginden

Sabahları erken gelirdim aynı köşeye sırf senin yüzünden,

Zaman geçmez, kuşlar uçmaz, hayat akmazdı sen gelmeden. 

Açık mavi bir elbisen vardı kareli, belinden aşağı pileli,

Ayakkabıların beyazdı çoğu zaman , saçların kumral uzun  ve kurdeleli

Seni görünce bir başka gezegene ait olurdum, alemi hayaller sarardı.

Ne verdiğim sözün anlamı, nede yaptığım işin hayrı kalırdı,

Cam bardaklar gibi senden başka her şey bir anda kırılırdı.

Düzenli düzensiz ne varsa ufkumda silinirdi paldır küldür yıkılırdı.

O vakitler geçmesin, yolun sonu gelmesin, mavi elbiseli kız köşeyi dönmesin isterdim.

Sessiz dualarımla hiç bir şey yapmadan, yutkunmadan, nefes dahi almadan beklerdim.

Gelirdin, geçerdin, farkıma bile varmadan giderdin, ben kendi kendime eriyip biterdim.

Sen olsan da olmasan da, Zaten hep acınası, bir baş belası, Azraildende  beterdim.

Umutlarım sarmaşıklar gibiydi, her zaman her yere olur olmaz, sebepsizce tutunurdu.

Baharlar geldi geçti, gözlerinin uzaklardaki arayışı, saf umutlarımı bir sonbaharda  kuruttu.

O köşe başından bitmişti yalnız başına geçmelerin, ilk başta daha acı olsa da iç çekmelerim.

Alışmaya başlamıştım alışamayacağımı sandığım platonik sancılarıma.

Kendi kendime dertleştiğim delikanlı çağımın ağrı kesicilerle dinmeyen ağrılarına.

Kaç zaman geçti asırların üzerinden, dün bir bugün iki yüz yıl dedirttiren.

Gecelerin tamda uçuruma düşmeye başladığım o vakitlerinde ölesiye delirten.

Eskisi gibi değildi artık hiç bir şey, akasya dallarından sökülmüştü saçlarını uçurun salıncak,

Bulutlar kararmıştı, her sokakta bir çığlık, seni gördüm nasıldı bu halin, ölesiye acınacak.

Varlığın darlığında bir hayata köle olmuşsun, bir kaç çocuğu peş peşe doğurmuşsun.

Hayatını bir  hırs için iki mevsim arasında  acılarla zehir zıkkım yoğurmuşsun.

Sordum öğrendim nasılda durgun sulardan kaçıp kürekleri mutsuzluğa çektiğini, 

Hayallerinin pimi çekilmiş bomba gibi bir anda patlayıp saman alevi gibi sönüp bittiğini.

Sana yine sessiz dualar ediyorum vakitli vakitsiz kapatıp gözlerim, ellerin elinde mutlu ol diye,

Hasat olmuş bir maziden  o köşe başından geçen mavi kız kaldı bir tek geriye geriye...

Yasin PAMUK

Hasata uğramış sevdaların mevsim bekleyen tohumlarına itafen...

















3 Eylül 2020 Perşembe

KONTROLSÜZ KATİLLER


 

Yine yazmadan duramadım Eylül sana,

Her yıl yazmayacağım desem de bir daha

Hüznünden mi, hazanından mı içimde bir mürekkep denizi,

Hırçın mı hırçın yüreğimden taşıyor satırlara.

Olmasaydı duygu denen kontrolsüz katiller diyorum,

Yüreğime sıkıp gitmeseydi bari bu sonbaharda

Yasin










23 Ağustos 2020 Pazar

KALBİMİN KAMBURU OLMUŞ AŞKI

 

Geceye sürelim atlarımızı dolu dizgin

Kaçalım buralardan, neden kaçtığımızı bilmeden 

Yıldızlardan kolyeler yapıp asalım

Bir tekini dahi gökyüzüne değdirmeden.


Kamaşsın baykuşların gözleri,

Baştan aşağı yıkansın güneş.

Silinsin benden önce geçenlerin izleri.

Ben olayım bilinmeze ilk giden.


Kalbime kambur olmuş aşkın,

Ne kaburga dayanıyor sancısına nede beden.

Günahlarım gibi dökülse ömrümden.

Vakitli vakitsiz birbirimizden geçmeden...

Yasin PAMUK






.





2 Ağustos 2020 Pazar

RUHUMUZ BEDENİMİZDEN BIKTI



Hayatın yükünü çeken bilir,
Çoktan rafa kaldırmıştır hayallerini,
Akşam olduğunda,
Varsa damı akmayan bir yuva,
Kuru soğan birde ekmek yanında
Değmeyin keyfine, 
Ne istesin ki daha.

Film sahneleri kadar uzaklaştı bizden,
Yokluğun yoksulluğu.
Cebimizde para olsa kalbimiz fakir,
Kalbimiz zengin olsa cebimiz tamtakır.
Kime ne haktır yada ne mubahtır.

Belkide bir kaç şey zor bu hayatta,
Hatta birkaç milyon şey,
Yada tüm yaşamı biziz zorlaştıran.
kendi kendimize,
Ruhumuzu bedenimizden bıktıran.
Çok değiştik son zamanlarda çok,
Daha köprünün altından sular akmadan.
Çok değiştik hemde çok,
 Bir kez olsun dönüp kendimize sen kimsin diye bakmadan 
Oysa,
Kapılarımız tahtaydı, düz anahtarı üzerinde.
Birkaç çeşit koltukta yoktu köşede bir sedir.
Akşam yemekten sonra çat kapı gelirdi komşular.
Çoluk çocuk bir odaya doluşurdular.

Kimse kimsenin arabasının markasına,
Evine, katına, denizde yatına, 
Nüfusuna göre davranmazdı
Komşunun buzdolabı mahallenindi,
Telefonu ortak, dert bir mutluluklar birdi,
Aile gibi birbirini candan sever
Her türlü sıkıntısını, neşesini bilirdi.
Ne oldu bize? neden anlayamadık?
Hangi görmemişlik sinsice aramıza girdi. 

Evet şimdi varlığından haberdar olduğumuz ,
Bir çok şey o zaman yoktu,
Ellerimiz nasırlıydı ama yüreğimiz yumuşak,
Mizacımız sertti bakışlarımız şefkat dolu.
Yaşamanın ne kadarda kutsalmış amacı,
Böylesine adileşmesi  ne kadarda acı.

Yasin PAMUK



 
 


 






23 Temmuz 2020 Perşembe

KULAKLARIMIZDAN BIÇAKLANMIŞIZ....



Bir sonsuzluk bağışla bana,
Saçma sapan boşluklar,
Baş döndüren sarhoşluklar
Bir sonsuzluk ki,
Ulaşılmaz olsun mutsuzluklar,

Varlığından haberdar olalı yokluğa esir oldum.
Ne yer kaldı ayaklarımın altında
Ne de gökyüzü mavi baktığımda.
Turuncu bir kan dolaşıyor her yanımda.
Vücudum sımsıkı bağlanmış damarlarımla.

Kendimizden geçmişiz,
Umarsız, duyarsız vede arsız.
ama önce sen geçmişsin benden
Bende iş olsun diye kendimden.
Kısacası anlamsızca karışmışız.
Biz olalım derken,
Birbirimizden çalmışız.
o keskin sözcüklerle,
İlk kulaklarımızdan bıçaklanmışız

Yasin PAMUK














16 Temmuz 2020 Perşembe

SEVDİN Mİ


Sevdin mi,

Bir kere seveceksin,
Aşk bir kere olacak,
Güneş yalnızca,
Bir çift gözde doğacak,
Kalbin, delirircesine,
Tek bir kalp için çarpacak.
Minik bir serçe gibi,
Beden kafesinin içinden,
Durmadan çırpınacak.

Sevdin mi,
Dünya duracak.
Ölü bedenin can bulacak,
Kuruyan topraklar suya doyacak.
Bütün bedeninin aşkın dilini konuşacak.
Yaşamla ölüm aynı tende yoğrulacak.
Varlığın hiçlikte saklanacak.
Mesafeler bitmez,
Hasretler en büyük düşmanın olacak.
Denizler taşacak,
Okyanuslar kuduracak.
Aşkının yangını volkanları yakacak.

Sevdin mi,
Kafan karışacak,
Miden bulanacak.
Tüm dengen bozulacak.
Alın yazın silinip defalarca
Tekrar tekrar yazılacak.
Yollar birbirine dolanacak,
Gezegenler çarpışacak.
Doğum sancıları,
Her yerini saracak.

Sevdin mi .
Sesin kısılacak,
Ateşin çıkacak,
Boğazın kuruyacak.
Gözlerin anlamsızca ıslanacak.
Öylesine hayaller kuracaksın ki
Gerçekler yok olacak.
Ellerinde titremeler,
Her yerinde kramplar,
Keskin bıçak gibi saplanacak

Sevdin mi,
Özleyeceksin ama bildiğin gibi değil.
İçin dayanılmaz acıyacak.
Her acı seni daha çok o kalbe bağlayacak.
Ve o kalp seni,
Daha çok ve derinde acımasızca dağlayacak.

Sevdin mi
Er yada geç seninde kalbin.
Sevilmeden sevmenin dayanılmazlığını
Ölümcül hastalık gibi anlayacak.
Ne kadar uğraşsa da,
Bir türlü kurtulamayacak.

Dün seni gördüm karanlığın içinde,
Sırtını dönmüş ağlıyordun geceye.
Yıllardır büyüttüğün bütün umutlar,
Ah dedirterek sığmıştı tek bir heceye.

İki göz kısık, başın önde,
Yıldızlar saçlarına dayanmıştı.
Hani bahar geldi diyordun
Oysa her yanı zemheri sarmıştı.

Bilirim bende elbet,
Benimde bir yanım
Hep ayrılığa aşık,
Hep acıya sevdalı,
Ne kahrı kahır ,
Ne de sevdası sevda
Böyle belirsiz,
Bilsen bu hepsinden ağır.

Kimselere duyurmadan,
Sessiz sedasız,
Kendimden dahi kaçasım var.
Böyle öksüz gelmiş, yetim gidiyorum.
Anladım,
Benim sevdama bütün kalpler dar....

15 Haziran 2020 Pazartesi

BENİ NEFRET EDECEK KADAR SEV






Sabır sabır nasıl örülür yaşam,
Varsa bilen anlatsın bana.
Lime lime kan gelirken yürekten
Hançer durmadan dayanmışsa cana.
Bütün kıymet verdiklerin
Beş kuruşa çıkmışsa pazara.
Elekten elenmişse aşkın kum gibi.
Avuçta işe yaramaz bir tortu,
Yürekte çocuksu bir korku yuvalanmışsa.
Gel de satma anasının dünyanın.
Gel de hayal et baharları doya doya.
Sel sularının ardından savrulmuşsam bir kıyıya,
Yosunsuz çırılçıplak soyunup uzanmışsam  
Ayın altında parlayan kayaya.
Haydi bir daha Bir daha anlat bana,
Gençlikteki özlemlerim sarılsın başıma.
Aklım yeniden firar etsin bir karış havada.
Toz pembe hayallerin uçup gitsin pembesi, 
Biz zaten alıştığımız tozuyla oyalanalım.
Sokaklarda kötü kadınları koruyalım.
Adamlıktan nara atan beyefendileri,
Ulu orta sopa ile kovalayalım.
Demek ki biz hepsini yanlış yapmışız bu zamana kadar.
Dönelim geçmişe hayata tersten tekrar başlayalım.
Ne ben dürüst olayım 
Ne de sen beni nefret edecek kadar sev.
Ne ben şiirler yazayım  sevdiğim kadına
Ne de sen olma artık benim aynamda dev....

Yasin PAMUK















3 Haziran 2020 Çarşamba

NEFES NEFESE



Bilirim her yer bahardır şimdi,
Rüzgara yoldaştır bütün kokular,
Mis gibi Karanfil,Yasemen, Hanımeli,
Aklım başımda değil gittin gideli.

Kaçamak vakitlerde işledik tüm suçları.
Kah akşam üstü kah suskundu gece,
İlk öpüşmemiz aklımda şimdi, 
Kimsenin olmadığı tenha bir yerde,
O eşsiz dayanılmaz nefes nefese,


Bilerek sahiplendik tüm günahları.
Gözümüz karaydı sevdadan yana,
İkimizde sığamıyorduk bu dar dünyaya
önce İnsanlar girdi sonra fikirler, okullar aramıza
Benim hep aynıydı ama,
Sen bir anda dalmıştın başka rüyaya


Yasin PAMUK

29 Mayıs 2020 Cuma

KAVUŞMALARIN KIRIK KANADI KOLU





Bu sancıların sonu yok mu,
Gece gece sokuluyorlar koynuma,
Kulaklarımda uğultu, gözlerimde buğu,
Kavuşmaların kırık kanadı kolu,
Bir türlü sarılamıyorlar boynuma.

Yasin PAMUK

20 Mayıs 2020 Çarşamba

SEN DALMIŞTIN BAŞKA RÜYAYA



Bilirim her yer bahardır şimdi,
Rüzgara yoldaştır bütün kokular,
Mis gibi Karanfil,Yasemen, Hanımeli,
Aklım başımda değil gittin gideli.

Kaçamak vakitlerde işledik tüm suçları.
Kah akşam üstü kah suskundu gece,
İlk öpüşmemiz aklımda şimdi, 
Kimsenin olmadığı tenha bir yerde,
O eşsiz dayanılmaz nefes nefese,


Bilerek sahiplendik tüm günahları.
Gözümüz karaydı sevdadan yana,
İkimizde sığamıyorduk bu dar dünyaya
önce İnsanlar girdi sonra fikirler, okullar aramıza
Benim hep aynıydı ama,
Sen bir anda dalmıştın başka rüyaya


Yasin PAMUK













1 Mayıs 2020 Cuma

KIYMETLİ DEĞİL VARLIĞIN


KIYMETLİ DEĞİL VARLIĞIN

El ayak çekilince yaşamdan,
Usulca doğmaya başlayacak karanlık,
Örtülü penceremin arkasından.
ve özlemin esecek ruhumda ılık ılık

Geceler ayrı bir sevda,
Herkesin derdi kendi başında.
Kimi yarine dargın,
Kiminin de bilinmez nedir,
Yüreğindeki yangın.

Göz alabildiğince karanlık,
Gördüğünde bir görmediğinde.
Bilsen nasıl musallat olur bu saatlerde yalnızlık.
Bütün düzen bozulmuştur.
İçin dışın derbeder toplanmaz bu dağınıklık..

Adam gibi sorarsın yüreğine,
Riya yok, utanmak yok.
O gaddarı özledin mi diye
Aşka ne kadar açsa yüreğin,
Aldatılmaya o kadar tok
Gerek var mı aşkı tekrar tekrar dilenmeye.

Oldum olası gecelere aşığım.
Başımın üstünde ay ışığım.
Kimseyle paylaşmayacağım yalnızlığım.
Sorgusuz sualsiz kucaklayan karanlığım.
Sen benim için varsın öldü de.
Yokluğun kadar kıymetli değil artık varlığın.

Yasin PAMUK.





28 Nisan 2020 Salı

AĞLASAM GÖZLERİME İHANET



Başını yastığa her koyuşunda,
Kimsesizliğinle geçeceksin kendinden,
Gözlerin usulca kapandığında
İnce bir sızı can bulacak derinden.

Ne kadar yaşanmışlıklar olursa olsun,
Durduramayacaksın kayıp gidecek ellerinden
Kimse bilmeyecek seni nasıl yazdığımı kalbime.
Kazıya kazıya çıkartacaksın kendini benliğimden

Sokak çocukları gibi sahipsiz duygularım,
Tükenecekler bir kez olsun şefkat görmeden.
Beklesen ne fayda gariban  gönül,
Sevilen kıymet görmezmiş henüz ölmeden.

Yetim kalmış yıllar bekliyor kapıda,
Uzaklaşıyor şehrimden hayal meyal gölgen.
Ağlasam gözlerime ihanet,
Bütün yollar çıkmaz nafile ne gelir elden.

Yokluğun koleksiyonu yapıldı şu naçiz ruhumda,
Vakit tükenecek bir kere içten sevilmeden.
Aynalar sensiz, duvarlar renksiz gelecek bizsiz.
Bu beden toprağa kavuşacak bir kez gülmeden.


Yasin PAMUK
Kocaeli






24 Nisan 2020 Cuma

BÜTÜN AŞKLAR KAVUŞTUĞUNDA BİTER



Sen ne kadar sevinsen de gittiğine,
Benim senden kalma yansımalarım var,
Gece acımasız çökünce yüreğime,
Ayın altında hayaline sarılıyor dalgalar.

Kaç türlü gitme var bilir misin  sevdada,
Kaç çeşit terk ediş?
Nasıl başlardı bir bitiş?
Kapıdan, şehirden giderdin de
Gönlünden düşünce yaşanırdı esas tükeniş..

Oysa ne güzeldi o uzaktan sevmeler,
Dualarla sabırsızca özlemeler.
Bir fotoğrafa esir edip gözleri,
Aşkı bitirecek kavuşmayı beklemeler.

Tüm aşklar aynı yolun yareni,
Biri çok sever, diğeri bırakıp gider.
Kimin gittiği ne fark eder?
Kesin olan,
Bütün aşklar kavuştuğunda biter.



Yasin PAMUK





18 Nisan 2020 Cumartesi

İNADINA GÜL BİRAZ



Atlastan biçilmiş gökyüzü.
Turkuaza boyanmış boğaz.
Hüzünlenme geçer bu günler.
İnadına sende gül biraz.

Yasin PAMUK



11 Nisan 2020 Cumartesi

KADIN GİBİ SEVEBİLİRSEN





Öylesine geçsin istiyorum günler,
Gönlümün penceresinin önünden,
İstanbul vapurları gibi, kuyruğu martı dolu.

Kırmızı renkli bir hücrede tutsak etti hasretin
Kalemime mürekkep oldu aldan kanım.
Sağımda yokluk, solumda yokluğun
Adam gibi sevince kalbinde bitmiyor ağrın.


Bahar yine çiçeklere dadanmış,
Nice gecelerimiz vardı,
Patika yollarda sabahlanmış.
Dolu dizgin kavuştuğumuzu zannederken,
Acımazsızca ayrılık uçurumlarına yuvarlanmış.

Bana yalancı duygularından bahset,
Anarşistçe seven o aykırı yanından.
Vahşice ruhuma saldıran acımasızlığından
Hatta,
Daha çok sevdiğini söyle beni, kendi canından.
Söyleyebildiğin kadar söyle,
Çetelesi yok, ihanetin, terk edişin, kaçarcasına gidişin.
Veresiye defterindeki alacaklar gibi beklerim ardından.

Baktığım her yerde senin izlerini bırakıyor gözlerim.
Kıymeti yok dönmenin, sen mutlu ol becerebilirsen
Mutlu ol gerçekten tekrar Kadın gibi sevebilirsen

Yasin PAMUK

2 Nisan 2020 Perşembe

BU AŞKI HANGİMİZ KİRLETTİ




Uzak ufuklarda,
Küçük umutlara sevdalıydık.
Bazen sustuk,
Bazen küstük
Çoğu zaman

Ah Sevdam,
Yaşarken öldük.
Hazan vurdu,
Yaprak yaprak döküldük.

Sonsuzluk vardı dilimizde
Oysa,
Sensizlik oldu ömrümüzde.
Senin bin zulmüne,
Bu dudaklar bir ah etmezde
Acılarım yosun tutmuş
Bir tanesi dahi geçmezde.

İlmik ilmik işlenen aşka ihanetti,
Ben sevdim, sende sevdin,
O zaman söylesene bu aşkı hangimiz kirletti.

Geceler senden sonra en çok sevdiğim yarim,
Ne güzel tam olmuştuk biz, sessiz, kimsesiz.
Yine bıraktın gittin,yinede yaşıyorum inadına varım,
Ah bir bilsen biraz aksak, çokça yarım.


Yasin PAMUK

25 Mart 2020 Çarşamba

HAİN GECE



HAİN GECE...

Göremediğim bir gecenin hainliği sarmıştı her yanı,
Sen yoktun.
Seni arayan gözlerim yorgun sığınmışken yuvasına,
Ben buradaydım ama sen yoktun.
Şimdide aksın istiyordum hiç durmadan,
Seni bana kavuşturacak olan zaman.
Bir tek oydu dostum
ve
Bir tek oydu karşılıksız seni bana kavuşturan.
Hint fakiri yatağım,
Döşeksiz ranzam.
Kurşun ağırlığında yorganım
ve
Kutup soğuğundaydı odam.
Böyle biçare,
Sen miydin beni İlk akşamdan,
Acılarımla yalnız bırakan.
Olsun ya,
Alışmıştım hasretinle yanmaya,
Garibanlığımın kahvaltısıydı yaşam,
Bir lokma gözlerin vardı hayalimde,
Bir lokma kapkara tavan,
Gerisi katıksızdı,
Gerisi yavan.


Yasin PAMUK

FAYDA GELMEZ İNAN ESKİ AŞKLARDAN

  Yok olduk mazinin kara deliğinde, Gözlerimizdeki İzler kayan yıldızlardan Kim kimi gömdü tarih dehlizlerine, Boşverdi gönlüm bütün hazlard...