4 Nisan 2014 Cuma

AŞKIN HİKAYESİ - 4 -






Göremediğim bir gecenin hainliği sarmıştı ruhumu. Yoktun; Seni arayan gözlerim yorgun sığınmışken yuvasına, ben buradaydım ama sen yoktun. Şimdide aksın istiyordum hiç durmadan seni bana kavuşturacak olan zaman. Bir tek oydu dostum ve seni bana kavuşturan. Hint fakiri yatağım olmuştu ranzam. Kurşun ağırlığında yorganım ve kutup soğuğundaydı odam. İlk akşamdan beni böyle biçare sen miydin sensizliğinde yalnız bırakan. Katran gecede sensiz başlayıp acı uykuma, seninle dalmıştım tekrar hayalime. Seninle uyanmıştım inadına hain geceye.
           Sabahın ıslanmış toprak kokusu kalkmıştı yurdun camlarında, sensiz geçen düne inat hala esiri olarak yaşıyordum bir önceki güne. Senli vakitlerden arta kalan eşsiz duyguların tadı, ilk defa bu kadar sıcaktı yatağım ve kalbim, ilk defa yataktan kalkmayı istemediğim. Dört ranzalı bir odanın cam kenarında ve üst yatağında güneşin ışığını yağmur damlaları taşıyordu camıma ve sen hayatıma yeni giren güzel, nasıl dayanmıştın daha ilk akşamdan sol yanıma. Kulağımda, namelerinin ritmi, içimde, bir gecelik hasretliğin dolaşmakta.  Bu şehir, bu okul sayısız kavgalarımı doğuran bir ana olacaktı bana. Bayır aşağı bıraktığım bedenimle her günkü gibi uzaklaşarak şehrin eski harabe sokaklarında baş başa kalmaya çalışıyordum yalnızlığımla. Bezginliklerim ve ben cinayetler işliyordum sensizliğimde ulu orta.. 

Nisan 2014 Part 4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

FAYDA GELMEZ İNAN ESKİ AŞKLARDAN

  Yok olduk mazinin kara deliğinde, Gözlerimizdeki İzler kayan yıldızlardan Kim kimi gömdü tarih dehlizlerine, Boşverdi gönlüm bütün hazlard...