6 Ekim 2013 Pazar

EŞYALARIMIZ SANDAL DA YAPIŞIK DURUYORDU ...


Dün akşam,
Gezerken ellerim ceplerimde,
Eski hisarın  yosun kokusu,
Bir anda çarptı ruhumu,yuvarladı geçmişe....

Bir geceydi,
Bir önceki geceden kalma.
Elimizde dost sözcükler,
Sabaha kadar yetecek hatıra.
Binip habersiz bir arkadaşın sandalına,
Ağır ağır çekerken kürekleri,
Gidiyorduk açıklara...

Esrik ti hava ,güzeldi ay ,
Yıkanıyordu balıklar denizde.
Yapılan tüm haksızlıklar sanki  bizeydi,
İsyankar şarkılar dilimizde.
Genç yaşımıza yakışmayan yorgunluklar,
dans ediyordu gönlümüzde.
İlerliyordu gece,sandal ve biz,
Deniz analarını ite,ite...


Kuruydu çoraplarımız ,
İçinde sakladığımız ayaklarımız,
Sanki tüm denizi,
İçine doldurmuştu salımız.
Üç vakte kalmaz ,
bir macera yaşayacaksınız.
Demişti sahildeki,
Yaşlı falcımız..

O gece ömrümüzde ki ,
En açık denizdeydik sanki.
Kesin değildi ama ,
üç yüz , dört yüz metreydi belki.
Birden ıslanan kıyafetler,
Kaç okka çekti.
Yarı çıplak çıktık sahile,
Ay bizi seyretti...

Ne bilirdik arkadaşımızın,
Boyayıp sandalı,tıpayı çıkarttığını.
kurusun diye,
Kumsala bıraktığını.
Sonradan fark ettik ,Islanmakla kalmayıp
Üstümüzün de boyandığını..

Rengarenk tik, dünya bize bakıyordu,
Geceydi kahkahalarımız ,
Marmara ya akıyordu.
Dalgalar alaylarını,
Kıyıya vuruyordu
Biz çıkmıştık sahile ama...
Eşyalarımız sandalda yapışık duruyordu....

Yasin Pamuk
Ekim 2013







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

FAYDA GELMEZ İNAN ESKİ AŞKLARDAN

  Yok olduk mazinin kara deliğinde, Gözlerimizdeki İzler kayan yıldızlardan Kim kimi gömdü tarih dehlizlerine, Boşverdi gönlüm bütün hazlard...