8 Şubat 2025 Cumartesi

SOR...


 

Özgürlüğü tutsak olana sor,
Kac kuruşa satarmış davasını.
Kuru ekmeği aç kalana sor,
Kurumuşken kursağı.
İşkencenin acısını
Yarasına tuz basılana sor.
Karısına tecavüz edilene
Çocuğu öldürülene sor yanmayı.
Vatanından kaçırılıp satılana,
Hayvanların arasına katılana sor.
Diri iken leşler gibi,
Üst üste atılana sor.
Soracaksan hesabını
Benliğini satanlara sor.

DİLSİZ AĞITLAR


Bu sabah bir başka resmettim seni.
Ne kadar çırpınsamda nafile,
Mecbur yaşayacağım yalnızlık hissemi.
Becerdim de aslında hissizliği sevmeyi.
Gökyüzü yanıyor, içimde çıldırmış kuşlar.
Gönül unutmuş bakarken görmeyi.
Gercekler saldırsa da duygularıma.
Solduramazlar ya yüzümdeki çocuksu gülmeyi
Seni tanıyormuyum hey içimdeki yalnızlık.
Yoksa herkese aynı mı bu hoyrat saldırışın.
Var derken içimizde baharlar yazlar,
Aslında hep ortasindamiyız tükenmez kışın.
Bu hengamenin sonu söyle ne zaman,
Bitecek mi ayriliklar, nasip mi vuslatlar?
Ya da bir ömür böyle çaresiz oyalanıp,
Sonsuza kadar sürecekmi dilsiz ağıtlar.


 

GECE GECE


 

Boğuk bir öksürük düğümlendi, çözülmesi ne mümkün.
Saatler duvarlara çivi gibi çakıyor tiktaklarını.
Şehrin bütün kedileri uyumuş.
Asfaltlar dinleniyor arabasizliktan.
Kaldırımlarda adımlar, sokaklarda insanlar eksik.
Kepenkler dükkanların ayıplarını örtmüş.
Geceki gürültülerden eser yok.
Bir ben uykusuzum öksürük yüzünden
Bir de gündüze küsenler.
Gemiler karaya oturmuş boğazımda
Meret nasılda bastırdı nefes almak imkansız.
Göğsümün üstünde kıvranıyor iman tahtası
Bu öksürük kelebekli gibi amansız.
Kibrit çöpleri saplanmış gözkapaklarıma.
Hint yatağı yaralarım var kansız acısız.
Gecenin o soğuk kollarındayım,
Umutlarım yaşam dolu, bedenim cansız .
Duvarların renkleri nereye gitti,
Perdelerin arkasi görünür oldu.
Eskiyen zamanı kimler saklasin.
Tek kullanımlıktı süremiz doldu.

AYNI YERDE.







Binlerce dalga vursada sahile,

Sahil aynı yerde, su aynı yerde.

Teslim olmaya razıysan inan her derde,

Keder aynı yerde, gam aynı yerde.
 

Yok inatla istiyorsan mutlu olmayı,

Her sabah açacaksın umuda perde.

Ne kadar zorlarsan zorla değişmez,

Doğum aynı yerde, ölüm aynı yerde.




SOR...

  Özgürlüğü tutsak olana sor, Kac kuruşa satarmış davasını. Kuru ekmeği aç kalana sor, Kurumuşken kursağı. İşkencenin acısını Yarasına tuz b...