Hani o gençlik çağının yangınları,
Özlemin, bedeni ruhu har har sardığı,
Hasretin gece daha bir artan artçıları,
Gözlerini bir an hayal etmek için,
Saatlerce kapanan göz kapakları.
Kanlı gözlerle uykusuz geçirdiğimiz,
Kavuşma ihtimalli sabahları.
Daha bir saftı sevmeler,
Daha bir sabırsızdı beklemeler.
Bir satır mektup,
Cüzdanımızda fotoğraf,
Dudaklarımızdan titreyerek dökülen heceler.
Nasılda bitmek bilmezdi,
Ayrı geçen esaretindeki günler,
Özgürlüğüne kavuşamayan geceler.
Bütün şarkılar bize söylenmiş,
Bütün şiirler bize yazılmıştı.
Üstüne gözyaşı düşmüş tüm mektuplar,
Sayfalar arasında kurutulmuş yapraklar.
Hele birde ayrı şehirdeyse sevdan,
Yılmadan nasılda beklerdin
Kokusunu getirsin diye rüzgarlar.
Asırlar sonrası,
Değdi mi parmaklarımız birbirine.
O anın tarifsiz bir tadı vardı,
Bedenimiz kalbimize,
Yeryüzü varlığımıza dardı.
Yaşamaksa yaşamak,
Ölmekse ölmek.
Bizim sevdalarımızda,
Hayata dair her şey vardı.
Yasin PAMUK